Bir önceki yazımızda Dünyanın eski
diye tabir edilen yedi harikasından bahsetmiştik. Bu yazımızda ise Dünyanın
yeni yedi harikasını inceleyeceğiz. 2005
yılında “Dünya yeni yedi harikasını seçiyor” sloganıyla “New7Wonders” adlı organizasyon
Dünya üzerinde 100 milyon kişinin katıldığı, 6 yıl süren ve Temmuz 2007’de sona
eren, cep telefonu ve internet yoluyla yapılan bir anket sonucunda Dünyanın yeni
yedi harikasını seçmiştir. UNICEF bu seçilmiş harikaları herkes kendi
ülkesindeki yapıyı oylayacağından ve tamamen kişisel görüşlerden oluştuğu için
tanımadığını ve geçerli olanın değişmediğini dile getirmiştir. Gelin şimdi
seçmelerde aralarında Ayasofya Cami’sinin de bulunduğu 21 aday arasında seçilen
yedi yeni harikayı inceleyelim.
1) Petra Antik Kenti
Petra Antik Kenti MÖ 400 ile MS 106
yıllarında Nebatiler tarafından krallarının ölümü sonrasında gömülmesi için
kral mezarlığı amacıyla yapılmıştır. Yunanca Taş anlamına gelen Petra Antik
Kenti’nin içerisinde tiyatro, tapınak, ev ve bir takım yapılar bulunmaktadır.
Roma dönemi içerisinde yapılan amfi tiyatro en çok bilinen yapılardan
birisidir. Ürdün’de bulunan bu antik
kent, 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine
eklenmiştir.
2) Çin Seddi
Çin Seddi M.Ö 403 ve 201 yılları
arasında 20′den fazla ayrı krallık tarafından temeli atılmıştır. Çin Seddi
önceleri krallıkların kendilerini korumak amaçlı inşa ettikleri küçük sınırlar
idi. Qin, Zhao, Yan krallıkları ise XiongNu, DongHu, LinHu, Hiung-nu’ların
yaptığı saldırıları durdurmak ve aynı zamanda ülkenin sınırlarını korumak
amacıyla Çin Seddi’nin temeli sayılabilecek savunma surlarını inşa ettiler.
Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang bu alan içerisine boydan boya güçlü ve
geçilmez bir savunma duvarı inşa etmeye karar verdi. Bu inşanın amacında tarihçiler
birçok görüş belirtmiştir. Bunlardan en
bilineni ise kuşkusuz Çin’e karşı savaşan başta Hun Medeniyeti kabileleri olmak
üzere Türk boylarının saldırılarını pasifleştirmektir. 1986 yılında UNESCO
Dünya Mirasları listesine eklenen Çin Seddi’nin toplam uzunluğu, Çin Halk
Cumhuriyeti Devlet Kültürel Miraslar İdaresi ile Devlet Ölçme ve Haritalama
Dairesi’nin 18 Nisan 2009 tarihli açıklamasına göre 21.196 kilometredir.
3) Kurtarıcı İsa Heykeli (Cristo
Redentor)
Brezilya’nın Rio de Janeiro
şehrinde Tijuca Milli Parkı yukarısında ve Corcovado Dağı üzerinde yer alır.
Kurtarıcı İsa heykeli aynı zamanda Rio de Janeiro simgesi halindedir. Heykel
tasarımının fikri Oswald’a ait olup Paul Landowski adlı heykeltıraş tarafından
Brezilya’nın 100. Yılı şerefine yapılmış, 9 yılda tamamlanan heykel 12 Ekim 1931
tarihinde resmi törenle açılmıştır. 30 m boyu (baş bölgesi yalnızca 3,75 m)
olan heykel 8 m yüksekliğindeki bir kaide üzerinde durmaktadır. Heykel 1.145
ton ağırlarındadır. Ayrıca heykelin kollarının açış uzunluğu 28 metredir.
Heykelin başı ve kolları Fransa’da özel olarak yaptırılmıştır. Heykel yerden
oldukça yüksekte olduğu için doğanın vereceği tahribatlara karşı dış cephesi
özel bir madde ile korunmaktadır.
4) Machu Picchu Antik Kenti
Peru Cumhuriyeti sınırları
içeresinde olan And Dağları’nın zirvesinde Urubamba vadisi üzerine Amerika
keşfedilmeden önce en büyük İmparatorluğa sahip olan İnka’lılar tarafından 1450’li
yıllarda yaptırılmıştır. Kuşkusuz ki Machu Picchu Güney Amerika kıtasının en
fazla ziyaret edilen yeridir. Günlük ortalama 2000 kişi ziyaret etmektedir. Antik
kent, aktif olduğu dönemde nüfusu 100′den fazla olduğu bilinmektedir. 1912 ve
1913 yıllarında Bingham, şehri ortaya çıkarmıştır. 1915′de Machu Picchu
araştırma kitapları yayınlanmış ve National Geographic dergisinin Nisan 1913
sayısı ile Machu Picchu meşhur olmuştur. Şehir aynı zamanda bir başka Dünya
Harikası Petra ile kardeş şehirdir.
5) Chichen Itza Piramidi
“Çiçen İtza” diye okunan ve
Meksika’nın Yucatan Yarımadası’nda bulunan piramit, bir maya kentinde bulunur
ve Yucatan’ın dinini merkezi sayılmaktadır. Mayaların mimari ve kültürel olarak
bütün özelliklerini taşır. Mayalar piramidi astronomi ve matematik bilimi ile
sistemli bir çalışma yürütmek amacıyla bu piramidi yapmışlardır. Kristof Kolomb
öncesi dönemde kurulmuş olan piramit günümüzde Meksika’nın en çok ziyaret
edilen ikinci arkeolojik sit alanı olma özelliğine sahiptir. Piramit 24 metre
yüksekliğinde olup, en ilginç özelliklerden bir tanesi de günümüzde
kullandığımız bir yıl gününü bize açıklamasıdır. Öyle ki 4 cephesinin her
birinde 91 basamak bulunur. 91×4 = 364 eder ki tepedeki düzlüğü de +1 olarak
eklediğimizde 365 günü bulmuş oluruz.
6) Colosseum
İtalya’nın başkenti Roma kentinde
bulunan Roma halkını eğlendirmek amaçlı Gladyatör dövüşleri ve çeşitli
gösterilerin yapıldığı Flavianus (Yapı flavium uygarlığı döneminde inşa
edildiği için bu uygarlığın adını almıştır.) amfiyatro, arenadır. Kolezyum’un
asıl adı Arena’dır ancak daha sonraları girişinde bulunan heykelin ismiyle anılmaya
başlanmıştır. Günümüzde deprem dolayısıyla hasar görmüş ve taşları çalınmıştır.
Arena dönemin usta komutanı Vespasianus tarafından İ.Ö 72 yılında yapımında
yapımına başlanmış, 152 yıl sonra M.S 80 yılında tamamlanmıştır. Roma
İmparatorluğu’nun sembolü olarak görülen Colosseum bugün Roma’da en çok turist
çeken mekanlarından biri olmuştur.
7) Tac Mahal
Hindistan’da 332 yıl hüküm süren
Babür İmparatorluğu’nun 6. hükümdarı Dünyanın Şahı olarak adlandırılan Şah
Cihan tarafından yaptırılmıştır. Şah Cihan’ın karısı Mümtaz Mahal 14.
çocuklarının doğumu sırasında ölür. Bu ölüm sonrasında kendisini mimariye verip
karısı için 1632 yılında Tac Mahal’in temelini atmıştır. Mimari yapıt tarihe
aşk için yapılmış en büyük ve en güzel anıt olarak anılır. Nehir Hindistan’ın
Agra şehrinde bulunan Yamuna Nehri kıyısında bulunmaktadır. Hindistan’ın en
fazla turist çeken ve sembollerinden bir tanesi haline gelmiş Tac Mahal,
Türk-İslam Mimarisinde en önemli yapıtları arasında yer almaktadır. 1983
yılından beri Tac Mahal UNESCO Dünya Miras Listesi içerisinde yer almaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder