Bir gece rüyasında
Peygamber'i görüp, ona "Şefaat ya Resul Allah" diyecek yerde şaşırıp
"Seyahat ya Resul Allah" der. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek,
çeşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geçirmesine rağmen vazgeçmeyeceği
seyahati başlar Evliya Çelebi’nin*…
* Evliya, ermiş;
çelebi ise görgülü, terbiyeli, olgun (kimse) anlamındadır.
Seyahatname’de geçen
ve kendi ağzından ifadelere dayanan bilgilere göre Evliya Çelebi, 25 Mart 1611
tarihinde, İstanbul, Unkapanı’nda doğmuştur.
Seyahat Fikri Nasıl
Oluştu ve Gerçekleşti?
Evliya Çelebi’nin
seyahate olan merakının babasının anlattığı son derece ilginç ve macera dolu
öykülere dayandığı, yakın çevrelerinde bulunan çok renkli ve bilgili
tanıdıkların da bunda katkısı olduğu kabul edilmektedir. Evliya Çelebi,
Seyahatname’de seyahatlere başlama öyküsünü bir rüyaya dayandırır. Simgesel
motifler barındıran ve babasına seyahat fikrini kabul ettirmeye yönelik
kurgulanmış olan rüya, eserin başlarında kendi ağzından anlatılmaktadır. Evliya
Çelebi, 19 Ağustos 1630 gecesi, rüyâsında, Yemiş İskelesindeki Ahi Çelebi
Câmii’nde kalabalık bir cemâat arasında Hz. Peygamber’i görmüş, huzûruna
varınca; “Şefâat yâ Resûlallah!” diyecekken, heyacanla; “Seyâhat yâ Resûlallah!”
demiştir. Peygamber de tebessüm ederek bu gence hem şefâatini müjdelemiş, hem
de seyâhati ihsân etmiş, orada bulunan Sa’d bin Ebî Vakkas da gezdiği yerleri
ve gördüklerini yazmasını tavsiye etmiştir.
İlk gezisini İstanbul
ve çevresine yapan Evliya Çelebi, daha sonra İstanbul dışına çıkmıştır. Kırk
yılı aşkın bir süre durmadan gezen Evliya Çelebi, saray hayatını tanımış ve iyi
imkânlarla bu hayatın bir parçası olabilecekken hiçbir makam hırsına
kapılmamıştır. O, ömrünü gezmeye, yeni yerler ve insanlar tanımaya harcamıştır.
Hayatını Nasıl
Kazandı?
Ailesinin maddi
durumu iyi olduğu için pek geçim sıkıntısı çekmemiş olan Evliya, Enderun
eğitiminden sonra saraya musâhib (sohbetçi, sohbet arkadaşı) olarak kabul edilmiş
ve daha sonra da aylık 40 akçe ile sipahiler zümresine katılmıştır.
Seyahatlerinin büyük bir kısmını da resmi görevli sıfatıyla gerçekleştirmiş
veya çeşitli görevler için gittiği ülkeleri seyahatinin bir parçası olarak
değerlendirmiştir.
Hangi Dilleri
Biliyordu?
Eserinden anlaşıldığı
kadarı ile Türkçeyi düzgün, etkili ve sanatsal kullanabilme becerisine sahip
olan Evliya, Enderun’da Arapça, Farsça ve Rumca; babasının arkadaşı Simyon
Usta’dan ise Latince ve Yunanca öğrenmiştir
Ne Zaman Öldü?
Evliya Çelebi’nin ne
zaman öldüğü ve mezarının nerede olduğu bilinmemektedir. Bir kısım araştırmacı
onun 71 yaşlarında, 1682 yıllarına doğru İstanbul’da öldüğünü; bir kısım
araştırmacı ise 1682’de Mısır’dan dönerken yolda ya da İstanbul’da öldüğünü
belirtmektedir* .
Evliya Çelebi’nin
doğumundan ölümüne kadar 6 Osmanlı padişahı görev yapmıştır:
Ahmed I. (1603-1617)
Mustafa I.
(1617-1623)
Osman II.(1618-1622)
Murat IV. (1623-1640)
Ibrahim I.
(1640-1648)
Mehmed IV. (1648-1687
Seyahatname
Ait olduğu kültüre
verdiği önem ve diğer kültürlere gösterdiği değeri en iyi biçimde ifade ettiği 10
ciltlik Seyahatname adlı eseri ile Evliya Çelebi, insanlık tarihine yön veren kişiler
arasında yer almaktadır. Eseri, yalnızca yaşadığı dönem Osmanlı toplumunun
kültürel değerlerine değil, birçok farklı milletin kültürel birikimine ışık
tutmakta ve günümüze ulaşmış veya ulaşamamış nice soyut/ somut kültür varlığı
ile ilgili değerli bilgiler içermektedir.
UNESCO Türkiye Milli
Komisyonu’nun başvurusu üzerine Haziran 2013’te UNESCO Dünya Belleği Listesine
dahil edilen 17. yy’ da kaleme alınan 10 ciltlik Seyahatname’nin konuları şu
şekildedir:
1. Cilt: İstanbul ve
civarı
2. Cilt: Bursa ve
civarı. Nisan 1640'ta yaptığı Amasya, Ünye, Batum, Trabzon, Samsun, Kafkasya,
Girit seferi, 1645’te Erzurum, Azerbaycan ve Gürcistan.
3. Cilt: Şam -
Suriye, Filistin - Urmiye, Sivas, El-Cezire, Ermenistan, Rumeli, (Bulgaristan
ve Dobruca)
4. Cilt: Van, Tebriz,
Bağdat, Basra, Mardin seyahati.
5. Cilt: Van ve Basra
seyahatinin sonu, Oçakov seyahati, Rakoçi’ye karşı sefer, Rusya seferi, Anadolu
asilerine karşı hareket, Çanakkale yolu ile Bursa’ya avdet, Boğdan’a gidiş,
Transilvanya seyahati, Bosna’ya gidiş, Dalmaçya seferi, Sofya’ya avdet.
6. Cilt: Transilvanya
seferi, Arnavutluk’a gidiş, İstanbul’a avdet. Macar seferi, Uyvar’ın
muhasarası, müellifin 40.000 Tatarla, Avusturya, Almanya, Flemenk’e ve Baltık
Denizi'ne kadar gitmesi. Uyvar’ın zaptı, Belgrad’a avdet. Hersek’e
gönderilmesi, Ragusa seyahati, Karadağ seferi, Kanije seferi ve Kanizsa-Hırvat
memleketi.
7. Cilt: Avusturya,
Kırım, Dağıstan, Deşt-i Kıpçak, Esterhan.
8. Cilt: Kırım,
Girit, Selanik, Rumeli.
9. Cilt: Kütahya,
Afyon, Manisa, İzmir, Sakız Adası, Kuşadası, Aydın, Amasya, Tire, Denizli,
Muğla, Bodrum, Ege adaları, Isparta, Antalya, Alanya, Karaman, Silifke, Tarsus,
Adana, Maraş, Antep, Kilis, Urfa, Rakka, Halep, Lazkiye, Şam, Beyrut, Sayda,
Safed, Nablus, Kudüs, Medine, Mekke ve civar yerlerin seyahatleri
bulunmaktadır.
10. Cilt: Mısır ve
Sudan.
Döneminin diğer edebî
ürünlerine göre son derece sade bir dille yazılmış olan Seyahatname'nin kolay anlaşılır ve
konuşma diline yakın, sürükleyici bir anlatımı vardır. Yer yer mizah unsurları
ile ifadeler renklendirilmiştir.
Kaynaklar:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Seyahatn%C3%A2me_(Evliya_%C3%87elebi)
http://www.turkiyat.hacettepe.edu.tr/Evliya_Celebi.pdf
Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler, Türk Klasikleri, İstanbul 2007